İstanbul, 12 Kasım 2015

GÖZALTI – KELEPÇE

(Herhangi kişi, kurum veya grubu hedef almıyorum.
Kimse alınmasın.
Tüm etkisizliğimle, cılız sesim ile bize, hepimize, kendimize seslenmek istedim…)
———
Bugün gazeteler fikir birliği etmişçesine özellikle muhafazakar basının bir kısmı hanımların gözaltına alınırlarken kelepçelendiklerini yazdılar… Ben de bu konuda acizane görüşlerimi aktarmak istedim…
————-
Göz altına alınma esnasında başörtülü kadınlara kelepçe takılması mı kötü olan? Yoksa göz altına alınan İNSANLARA kelepçe takılması mıdır kötü olan?
———
Bu ülkede senelerden beri insanlar aşağılanarak, kelepçelenerek gözaltına alınır iken görmemiş iseniz veya görmemezliği tercih etmişseniz ve şimdi başörtülü hanımefendilerin kelepçelenmesini görüyor iseniz, kusura bakmayın ama siz adaletli değilsiniz…
———–
Eğer kim olursa olsun göz altına alınan insanların (mukavemet göstermedikleri halde) kelepçelenmesine karşı çıkıyor isek bu çok insani, şerefli, ilkeli, dürüst bir bakış açısıdır… Ama eğer sadece kendi dünya görüşümüzdeki, düşünce yapımızdaki veya herhangi bir neden ile kendimize yakın hissettiğimiz insanların kelepçelenmesine karşı çıkıyor ve diğer insanların kelepçelenerek gözaltına alınmasını normal görüyor isek, o zaman kendi İNSANİ DEĞERLERİMİZİ VE KARAKTER YAPIMIZI yeniden gözden geçirmeliyiz…
—–
Hangi görüşten, hangi gruptan olursa olsun karşı mukavemet göstermediği sürece hiçbir kimse kelepçe ile karakola götürülmemelidir. 
Soruşturmaya tabi olan kişiler önce kibarca davet edilmeli. Eğer davet sonucunda gelmez ise o zaman polisiye tedbirler ile getirilmeli. 
Bizde senelerden beri kim olursa olsun; hatta soruşturma için değil, şahitlik için bile insanlar polis ile evinden aldırılıyorlar.
İnşallah en kısa zamanda bu gayri insani gözaltı veyahut mahkemeye davet adetleri kaldırılır da; dünyaya örnek olacak medeni, saygıdeğer, kişi haklarına saygı gösteren bir sistemi kurarız….
—————
Not:  Bu ülkede gruplandırılmış, taraflara bölünmüş toplumumuzun her bir  tarafı diğer tarafın uğradığı haksız muameleye duyarsız kaldılar. Kimsenin diğerini suçlamaya hakkı ve yüzü yok gibi bir şey. DUYARSIZLIKLAR, HAKSIZLIKLAR VE ADALETSİZLİKLER EŞİT VE DENK. Bu konumda bize düşen; ne olursa olsun, kim/e olursa olsun, her türlü haksızlık ve adaletsizliğe karşı ortak bir bilinç oluşturmaya çalışmamızdır. 
—————
Saygılar, Selamlar
Muammer Çelik
İstanbul, 12 Kasım 2015